30 Mayıs 2013 Perşembe

Mesela yaz bahçesi...

Yazın sıcaklarını hissetmeye başlayınca  insan şöyle ya sahillere ya plajlara ya da güzel bir bahçeye kurulmak istiyor. Ama öyle kuru kuruyada bahçe keyfi yapılmaz insan biraz da göze hitap etsin istiyor.

Özellikle yaz aylarında daha çok kullanılan ve eğlenceli vakitler geçirmek için doğal bir ortam olan bahçeler tasarım açısından büyük bir yatırım alanıdır.  Sıcak yaz günlerinin daha ferah ve rahat geçmesi için yaz bahçe dekorasyonu bugün yazdığım yazının ana konusu. Mesela bahçeye yerleştirilmiş bir peyzaj modeli renkli bir tasarım bahçeye renk katar. Bahçede oturulacak yerler de iyi tasarlandığı takdirde rahat ve huzurlu saatler yaşanır hiç kuşkusuz.... Kırlentlerin, masa örtülerinin, ağaçların enerjisini olumlu bir şekilde yansıtan havuzlu bahçe modelleri gibi bazı yaz bahçe modelleri kişinin psikolojisini rahatlatmakta ve yaz mevsimine uyumunu sağladığını düşünmekteyim.

İşte internetten derlediğim yaz bahçe dekorasyon örnekleri, afiyet olsun((:




29 Mayıs 2013 Çarşamba

Şehirler, İnsanlar ve Şiirler

Bir şehri tanımak için yemeklerini tatmak, insanlarıyla sohbet etmek yetmez kanımca...
Bence bir şehri en iyi şiirler ve fotoğraflar anlatır...


İSTANBUL'U DİNLİYORUM
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
                    
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
                    
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
                    
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
                    
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geçiyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Birşey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
                    
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul'u dinliyorum.
                    
                                 Orhan VELİ

Mizah yapasım gelmiş!

Bugün günlerden benim için karikatür ile ilgili bir takım lakırdılar etme günüdür. Zora gelince mizaha, karikatüre saran bir bünyem olduğunu herkes bilir...

Bu karikatür nereden çıkmış bir tarihçesine bakalım herşeyden önce...

Evvela karikatür  kuvvetli bir anlatim kudretini gerektirdiği için ince ve önemli bir sanat şubesidir.


Bugünkü anlamiyla karikatürün meydana gelişi rönesans devrine rastlar. Bizde XIV. yüzyilda başlayan karagöz oyunu bir çeşit karikatürdür. Fakat karikatürlerin bulunduğu mizah dergileri ancak XIX yüzyilin sonlarina doğru çıkmaya başlamıştır. Son yillarda da karikatür sanati bizde, dünya ölçüsünde bir gelişme kazanmıştır.
Karikatür, bir insanın veya bir olayın ayrıntılarına girmeksizin, kısa, düşündürücü ve özlü bir fikir vermek veya genellikle güldürmek için bazı özelliklerinin göze çarpıcı bir şekilde resimlendirilmesini içeren bir resim sanatıdır.
Karikatür, özelliği itibarıyla tanınan, bilinen orijinalinden farklıdır. Karikatür, konu olan bir kişinin veya bir olayın dikkati çekici özelliklerini ortaya koyar. Çoğu zaman kişinin bazı özelliklerinin abartılmasını konu eden karikatür, o kişiyi hicvetmek, küçültmek ve onunla alay etmek vasıtası olarak da kullanılmaktadır. Alay etmek, insanların birbirlerini hafife alması, rencide etmesi, onu küçük ve gülünç duruma düşürmesi demektir. Bu hususta Avrupalı filozof Bergson "İnsanlar, yalnız insanları veya insanlarla ilgili olayları gülünçleştirmeyi düşünmüşlerdir."demiştir.
Çok eski devirlerden beri karikatürün yapıldığı bilinmektedir. Pompei ve Herculanın kazılarında, duvar ve vazolarda çeşitli karikatür örneklerine rastlanmıştır. Esas karikatür sanatı, rönesans devrinde başlamıştır. Fakat Champfleury, eskiden yapılan resimleri karikatürden saymamaktadır. Resme konu olan kişilerin özellikleri aydınlatılmadığı için karikatür sayılmaz. Bunlara bürlesk denir.
Taş, tuğla, vazo ve duvar gibi yerlere yapılan karikatür, baskı makinesi bulunup da kitaplar ve gazeteler yayınlanmaya başlayınca daha da gelişti.
18. yüzyılda yaşamış İspanyol ressamı Goya, siyasi karikatürleriyle ün yaptı. Aynı çağda yaşamış İngiliz ressamı William Hogarth'da eserlerinde bu özelliğe çok yer verdi.
Gazeteciliğe karikatürü ilk defa Fransız ressamı Charles Philipon getirdi. Hatta 1831'de paris'te La Caricature Gazetesini kurdu. Ondan sonra İngilizler ve Almanlar da karikatürü gazetecilikte kullanmaya başladı. İngiltere'deki ünlü siyasi mizah dergisi Punch bu çığırın kısa zamanda gelişmesine yol açtı.
Karikatür, kendine özgü sadeliği ve didaktik (öğretici) tarafı sebebiyle herkes tarafından benimsendi. Karikatürde insanları veya tipleri hicivli olarak canlandırma şekli ilk olarak 16. yüzyılda olmuştur. Mesela, Agostino Carracci ve Giovanni Bernini tarafından ele alınmıştır. 16. yüzyılın tanınmış karikatürlerinden birisi, küçük bir el arabasında midesini taşıyan ve bir yandan da kusan bir oburu tasvir eden Alman karikatürüdür.
Siyasi konuları gaye edinen karikatürler, 18. yüzyılda çoğaldı. Luterciliğin ortaya çıkışı İngiltere'de Hannover Hanedanıyla Jakobitler arasında meydana gelen olayları anlatan çizgiler önemli siyasi karikatürler arasında sayılmaktadır. Son zamanlarda milletlerarası karikatürcüler arasında Fransa'da Sempe, Ronald Searle, Guérin ve Effel; İngiltere'de Sir David Low; almanya'da da P. Simmel bilinmektedir. Şair ve edipliklerinin yanında victor hugo ile Alfred de Musset birer karikatürcüydüler.

Tarihi geçmişinden sonra gel gelelim sevdiğim karikatür çalışmalarına, şimdilik açılışı Erdil Yaşaroğlu'dan yapıyorum.
Keyifle tüketiniz((: 



28 Mayıs 2013 Salı

Bazar'a GeL Bazar'a


Sosyal Sorumluluk pazarı TOG Bazar Ortaköy Esma Sultan Yalısı’nda düzenlendi. Morhipo.com, Toplum Gönüllüleri Vakfı yararına yapılan kermeste birbirinden şık ayakkabı ve çantalardan oluşan By Pınar Altuğ markalı koleksiyonu satışa sunarak Toplum Gönüllüleri’ne destek oldu.


 Toplum gönüllüsü gençlerin; eğitim, sağlık, çevre, insan hakları, kadınların güçlendirilmesi gibi pek çok farklı alanda uygulamakta oldukları sosyal sorumluluk projelerine kaynak yaratmak için düzenlenen TOG Bazar etkinliğinin yedincisi Ortaköy Esma Sultan Yalısı’nda düzenlendi.


Morhipo.com da “Sosyal sorumluluk pazarı” olarak da adlandırılan etkinlikte, sadece morhipo.com’da satışa sunulan By Pınar Altuğ markalı ayakkabı ve çanta koleksiyonu ile yerini aldı.
Cemiyet ve iş dünyasının önde gelen isimlerinin katıldığı etkinlikte; televizyon dünyasının sevilen yıldızlarından Pınar Altuğ Atacan, standa gelenlerle birebir ilgilendi, önerilerde bulundu. Altuğ’un zevkini yansıtan şık ve trendy ayakkabı ve çantalar büyük beğeni topladı.
TOG Bazar’dan elde edilen gelir, Toplum gönüllüsü gençlerin Türkiye’nin dört bir yanında hayata geçirdikleri sosyal sorumluluk projelerine aktarılacak.



Morhipo.com Hakkında
Türkiye’de ilk kez yeni sezon ürünleri ve çok avantajlı kampanyaları bir araya getiren morhipo.com, her zevke ve bütçeye uygun zengin ürün çeşitliliği, çok yüksek indirim oranları ve hızlı teslimat ayrıcalıklarıyla alışveriş dünyasında fark yaratıyor. Yeni Sezon bölümünde mağazalarla aynı zamanda binlerce sezon ürününü üyelerine sunan morhipo.com,  Özel İndirim Kulübü bölümünde ise her gün yüzde 90’a varan indirimler uygulayarak kaçırılmayacak kampanyaları üyeleriyle buluşturuyor. ‘Koşulsuz Müşteri Mutluluğu’ anlayışıyla üyelerine güvenli bir alışveriş keyfi yaşatan morhipo.com müşterilerinin talebi halinde bir ay süreyle koşulsuz iade Kabul ediyor ve kargo ücretini üstleniyor. morhipo.com, stoklar dahilinde İstanbul’da 24 saat, diğer şehirlerde ise  48 saat içinde teslimat sözü veriyor.

27 Mayıs 2013 Pazartesi

Hezarfen'in Torunları Uçtu, Tüm İstanbul izledi!

3.RedBull Uçuş Günü & Redbull Flugtag!


3. RedBull Uçuş Günü Redbull Flugtag, 26 Mayıs Pazar günü saat 11:00′de Caddebostan Sahilde yapıldı.



Uçuş Günü, kendi tasarladıkları ev yapımı uçan makineler ile yani “insan gücüyle” uçmaya çalışan ekiplerin harika gösterileriyle göz doldurdu. Oldukça sıcak geçen bir havada gerçekleşen Uçuş Günü çok kalabalıktı.  Öyle ki,sahilde adım atılacak yer bulmak zordu.
 Gün bizim için Migros’tan yiyecek ve içecek ihtiyaçlarının giderilmesi ile başladı. Uzun kasa kuyrukları aşıldıktan sonra, şanslı olanlar kurulan ekranın yakınlarına konumlanabildi. 


Ayça Şen’in Hazarfan’lı, Yunus Günçe’nin tivaytır’lı anonsları beni benden aldı... Tüm ekiplerin Heybeliada hedefleri sabitti ancak ekiplerin uçan makinelerinin çoğu daha pistin üzerinde dağıldı.
Angara Birds ise Türkiye uçuş rekorunu 28,62 cm. ile kırdı. Bu arada bu alanda dünya rekorunun 62.7 metre olduğunu ve Hezarfen Ahmet Çelebi’nin 3300 metre uçtuğunu da belirtmem lazım. Atmaca ve İnanılmaz Hulk ekipleri ise harika tasarımları ile hayranlık uyandırdı ancak tepe üstü çakılmaktan ikisi de kurtulamadı. Can Bonomo ise Air Mobile’ın pilotu olarak yarıştı.


Yarışmanın sonucu ise şöyle;
ODTÜ’lü genç arkadaşlardan oluşan Angara Birds birinci, Avatar ekibi ikinci, Martin Lüfer King ise üçüncü oldu.
3. Red Bull Uçuş Günü radar alanımdan kaçamayan favori ekiplerim hepiniz benim bebeklerimsiniz(((:
  1. Safaristanbul
  2. Air-pac
  3. Air mobile
  4. Thorondor
  5. Hürkuş
  6. Tüür (Shamans Trump)
  7. Martı Kafa
  8. Ghost Wings
  9. Chireptera
  10. Joker
  11. Eros
  12. Atlantis
  13. Beta
  14. Happy wings
  15. Manta_r
  16. Red horse
  17. Aladdin’in sihirli lambası
  18. Trol surat
  19. Astrowings
  20. Avatar
  21. Hippie bus
  22. Bodozz lama
  23. Butterfly Effects
  24. Gamsız baykuş
  25. İnşaat tanrısı Amelos
  26. Red Baron
  27. Dördü bir arada
  28. Evolution of bıyık
  29. Havafortanfoni
  30. Martin Lüfer King
  31. Sünger Bob / Kare Pantolon
  32. İnanılmaz Hulk
  33. Uan formulaz ve Gurgula
  34. Angara Börds
  35. Uğurlu Kanatlar
  36. Kuş-Atmaca
Bu arada RedBull’un gri misket limonlu içeceğini tavsiye ederim. 

NOT:Bir daha ki sefere etkinliğe sponsor olan firmalar izleyiciler için bol gölgelik alanlar oluştursunlar. Sıcakla baş edemedik. Bir ara gözlerimizden yaş geldi. Kendimizi Starbucks'ın lavabosuna zor attık...

 http://ucusgunu.redbull.com/tr/tr

15 Nisan 2013 Pazartesi

Sneijder çifti Lipton Ice Tea Türkiye’nin yeni marka yüzü oldu


Türkiye’nin en sevilen soğuk çay markası Lipton Ice Tea reklamlarında artık Sneijder çifti rol alacak. Önceki gün PepsiCo İçecek Türkiye Pazarlama Direktörü Deniz Aktürk Erdem ile birlikte basınla buluşan Wesley ve Yolante Sneijder çifti, Lipton Ice Tea reklam filmiyle ilk kez beraber kamera karşısına geçmiş oldu. “Hararetini Dindir” sloganıyla ekranlara yansıyacak olan yeni reklam filminde Yolanthe, Wesley Sneijder’in hararetini Lipton Ice Tea ile dindirecek. Sneijder çifti, 2013 yılı boyunca Lipton Ice Tea’nin reklamları ile sevenleriyle buluşmaya devam edecek.



Lipton Ice Tea ve Sneijder çifti işbirliğine değinen PepsiCo İçecek Türkiye Pazarlama Direktörü Deniz Aktürk Erdem, tüm Türkiye tarafından sempati ile karşılanan Sneijder çifti ile birlikte çalışmaktan duydukları mutluluğu dile getirdi. Dünyanın en büyük futbol yıldızlarından biri olan Wesley Sneijder ile çalışmalarının bir tesadüf olmadığını belirten Erdem, Sneijder çiftinin eşlik ettiği reklam kampanyasının hikayesinin 2010 yılında teknik direktör Yılmaz Vural ile gerçekleştirdikleri reklam filmiyle başladığını kaydetti. Türk insanının en belirgin özelliklerinden biri olan “Hararet” kavramını ana mesaj olarak işleyen ilk kampanyada, Türkiye’nin en hararetli kişilerinden biri olan Yılmaz Vural ile çalıştıklarını kaydeden Erdem, kampanyanın başarısı ile birlikte “Hararetini Dindir” sloganının tüm Lipton Ice Tea dünyasında kullanılmaya başladığını ve bunun ilk örneğinin de Hollanda’nın Wesley Sneijder ile birlikte çektiği reklam filmi olduğunu söyledi.

Türkiye’deki kampanyada ise ülkemize transfer olan Wesley Sneijder’e bu kez eşinin de eşlik ettiğini belirten Erdem, yeni reklam kampanyasının tamamen Türk değerleriyle örülü olduğunu söyledi. Erdem, Sneijder kararlarında onun dünyanın en iyi ve en karizmatik futbolcularından biri olması, Türkiye’de de takımlar üstü bir konumda bulunması ve profesyonelliğiyle gençlere örnek bir sporcu olmasının da etkili olduğunu sözlerine ekledi. 

Lipton Ice Tea’nin yeni “Hararetini Dindir” reklam kampanyasının yüzü olan Wesley ve Yolanthe Sneijder çifti de Türkiye’yi çok sevdiklerini ve Türk kültürü ve insanıyla hızlı bir şekilde kaynaştıklarını belirtti. Sempatik çift, Türkiye’de böylesi bir kampanyada yer almaktan dolayı duydukları mutluluğu dile getirdi. Türkiye’de herkesin kendisine “Yenge” diye hitap ettiğini söyleyen Yolanthe Sneijder, sempatik tavırlarıyla dikkat çekti. Lipton Ice Tea’nin en sevdiği içecek markası olduğunu belirten Wesley Sneijder ise yoğun spor çalışmalarıyla dolu hayatında Lipton Ice Tea gibi doğal ve sağlıklı bir içeceği tercih ettiğini ve en sevdiği markanın Türkiye’deki reklam yüzü olmanın da kendisine gurur yaşattığını ifade etti. 





PepsiCo Hakkında

PepsiCo, her biri yıllık 1 milyar doları aşan perakende satışına sahip 22 ayrı markasının yanı sıra yıllık net satış geliri 65 milyar doları aşan, global yiyecek ve içecek sektörünün lider kuruluşudur. Ana şirketleri Quaker, Tropicana, Gatorade, Frito-Lay ve Pepsi-Cola, tüketicilerin hayatlarına keyif katan ve dünya genelinde tanınan, saygı duyulan yüzlerce sağlıklı, lezzetli yiyecek ve içecek üretiyor. PepsiCo çalışanları, toplum ve gezegenimiz adına daha sağlıklı bir geleceğe yatırım yaparak sürdürülebilir büyüme hedefini gerçekleştirmek için birlikte çalışıyor; ki bu da PepsiCo için daha başarılı bir gelecek anlamına geliyor. Biz bu kararlılığın adına “Fayda Gözeten Performans” adını veriyoruz.

PepsiCo, “Fayda Gözeten Performans” vizyonu ile yerel tatlara hitap eden geniş yiyecek ve içecek yelpazesi sunmayı; enerji ve su kaynaklarını korumak ve ambalaj miktarlarını azaltmak da dahil olmak üzere çevre üzerindeki etkilerini asgari seviyeye indirmek için yenilikçi yöntemler bulmayı; çalışanlarına mükemmel bir çalışma ortamı sağlamayı; faaliyet gösterdiği yerlerde yerel topluluklara saygı göstererek onları desteklemeyi ve onlara yatırım yapmayı vaat ediyor.

PepsiCo Yiyecek 1993 yılından bu yana, PepsiCo İçecek ise 2002 yılından bu yana Türk tüketicisine kaliteli ve yenilikçi ürünleri ile hizmet vermeye devam ediyor.

Daha fazla bilgi için : www.pepsico.com.tr